Kapına geldik; aşkı öğret bize; ve aşkını ver yüreklerimize.
Bir nihânice gamzene gamzede âşıkların adına.. Hani uykuya dalınca kenti ve yalnız başına kalınca kendi… Hani yalnız gecelerde konuşmadan kalınca dilleri ve hâl üzre gönüller anlar olunca bütün dilleri… Vicdan sesinden bizar kürek mahkûmlarınca, hani âşıkların hasreti özleme karınca… Hani gurbetin uzunda gönlüme gömen de sen, hani sen gurbet gurbet gönlüme gömende.. Güneş ve ay nurunu aşkından alırken; güneşin ışığı aya vurur gibi âşığı aydınlatırken.. Gel ey Sevgili bir huzmecik bahşeyle asi ve âciz üftadene ve umut ver peykin olmaya teşne kem zerrene. Aşkları unutan bendene aşkını unutturma!
Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.
İskender Pala, Kırk Güzeller Çeşmesi, s. 100-102
¯`·.¸. , . .·´¯`·.. ><((((º>`·.¸¸.·´¯`·.¸.·´¯`·…¸><((((º>
´¯`·.¸¸..><((((º>.·´¯`·.¸¸.·´¯`·.¸><((((º>¸.·´¯`·.¸. , . .·´¯`·.. ><((((º>`·.¸¸.·´¯`·.¸.·´¯`·…¸><((((º>¸.
·´¯`·.¸. , . .·´¯`·.. ><((((º>`·.¸¸.·´¯`·.¸.·´¯`·…¸><((((º>´¯`·.¸. , . .·´¯`·.. ><((((º>`·.¸¸.·´¯`·.¸.·´¯`·…¸><((((º>