– bir başkasına keyif verdiğimiz yerdir
genzimizde bütün o iç çekilen tenlerin kokusu
dağılır.darmadağın! kalırız bir başımıza
ortalık yerde.kırılırız en önce kendimize
kendimiz: bir başkasına sığdığımız yerdir
sığınabildiğimiz! bir ten ne kadar korur hayattan?
bu hayat ne kadar korur teni? kendimizden!.. –
telâfisi yok yaşadıklarımızın. bir başkasına
çıkışı yok bu hayatın. ne yaşarsan kendine
önce kendine. sonra yine kendine: telefsin!
bu hayat içre: haz ve ihtiras! çeker seni dibe
dip! o hep âh! çektiğimiz ve çöktüğümüz yer
telvedir sırf! boğar bizi hep yaşadıklarımıza
yüzümüz: bir başkasının yüzüdür. can çekişir
bakışlarımızda. başlar sınırı bataklığımızın
artık hem timsahısın hem gözyaşı: sürekli pusu!
tetikte tutar aklını. ısırır! âh, bu hâl ve gidişât!
telâfisi yok! yaşayacaksın! üstelik bir başına
hem hayatın içinde hem dışında: ne var ne yoksa
sanki ilk kez tadıyormuş gibi şaşıracaksın! kekre!
keyifler ardında ve keyf olacaksın. önce kendine
sonra… sonrası o mâlum hikâye! haz ve ihtiras
çeker yine seni kuytularına: soğuk ve karanlık!
kırılır! Dehlizlerinde. hayatımız artık dörtnala!
ne yana koşsan: boşuna! çıkamazsın bir başına
bir başkası olacaksın bu hayatta! bu hayata karşı
için hep sızlayacak! bir sırça köşk artık: orda!
bir insanı kırıldığı yerden n'olur bir daha kırma!
nasılsa telâfisi yok yaşadıklarımızın. bir başkasına
kırdıklarım ve kırıldıklarım için'99
Osman OLMUŞ