Perdeler

PERDELER

AY’a

Zaman aralanırken……

Gecenin gölgesi gibi şehrin son ışıkları, iptidaî bir dönülmezlik hissi içinde hayatın bir kuruntudan ibaret olduğunu fısıldadı.
Korkuyordu.
Yalnızlık ve gece, gece ve yalnızlık….Bir rüya peşinde kaybettiğini sandığı hayal.Hayalin Rüyası’nın perdelediği rüyanın hayali…Kısa cümlelerle geçiştirilen hakikatlerin ürküttüğü hayat. Korkmakta ne kadar da haklıydı!…

-Bu yüzden mi bu kadar tedirginsin? Oysa top yekün hayatı tek cümleye sığdırmaya çalışanda sensin. Öyleyse?
-……………………………
-Tedirginliğin gibi suskunluğunda anlamsız….
-Tedirginliğim….tükenen kelimelerim gibi…

Gece aralanırken………

Masmavi bir ışık hüzmesi, zifiri karanlıkta yardımına koştu. Birer vehim gibi gözbebeklerinden yüreğine doğru akan iki damla yaş dile geldi;

“ Nasıl uyanırsa zaman gözbebeklerinde,mevsimler gibi çoğalan acıyı yudumluyorsa yüreğin ve ıssız bir türkü okşuyorken ruhunu; ben dudaklarının arasına sıkışmış o iki cümleyim….Bir türlü söyleyemediğin!”

Söyleyemediklerim…..

Geceyi saçlarında okşamak isterdim….Gözbebeklerinde kendimi bulduğum gibi….

Gölge aralanırken….

Genç adam tüyler ürpertici bir hadiseye şahit tutuldu: Kirli havanın sisle kolkola gezdiği günlerin birinde; mânâ aleminin büyüklerinden birine giderken Rüya’ı gördü. “ Senin kaderin olacağım benden kaçamayacaksın” ve Rüya; kâbustan uyanan bir hayal gibi sır halesi içinde kayboldu……

-Bir rüyânın peşinde aranan gölge…
-Gölgenin peşinde Rüyâ..
-Rüyâ….Eserler boyu süzüle süzüle gelen mânânın, bünyendeki “ben”i keşfi ve “bende ki sen’i” ve “ sende ki ben’i” buldurucu esrarı olmasın sakın?
– Kader sırrında düğümlenmiş bir hakikatin ürperten hayali…..

Her şey; yeni bir tekâmülle, İç'e ve Dış’a doğru seyrini “her şey zıddıyla kaimdir” hikmetinde buldu…….

Gölgemde gezinen biri var sanki……..

Eller aralanırken……

“ Fildişinden yontulmuş gibi ince ve uzun parmaklı ellerde, teslim olurken teslim almayı bilen bir ahenk var.”

“ Eller… Türlü bükülüşler, büzülüşler, açılışlar,uzanışlarla insan ruhunun en zengin ifadecisi eller….”

Şekilleri nisbet ve ahenklerinden ayıklaya ayıklaya ne aradığını izah edebilir mi insan?

Sonsuzluğa uzanan el… Yağmur’un eli….

Gözler aralanırken……

“Sendeyim ben
gözlerini çevir bak
geçeceğin her menzil ben
ve ben varacağın son durak” / C. Zarifoğlu

Tebrizli Şems dedi ki;
“ Ceylanlar senin gözlerine bakmakla ne kazanırlar?
Ey zülfü aslanlara ayak bağı olan güzel sevgili…”

Yine Yağmur…..kelimeleri kıskandırırcasına!………

Sır aralanırken…….
“ Ey her şeyi hiçe satmış
ve hiçi her şeyin karşılığı diye
satın almış adam!…..

Kendinden her halinle vazgeçmedikçe aşk dairesine giremezsin!…….

Umman Şahiner

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir