Vuslat Dizeleri


VUSLAT DİZELERİ / HİCABİ KIRLANGIÇ

I
Kalemimin soluk mürekkebiyle başlıyorum
yüreğimin ılık esintisiyle

Gecelere eğilip ağlasam
kim duyar titreyen nefesimi
acıyı içimde eritsem
mumlar kıskanır mı beni?

Ellerini arıyorum böyle her yerde
bizi yokluğumuzdan arıtan o saf ellerini
acı, bir kanlı hançer yüreğimde
büyüyor gürbüz bir çocuk gibi
kaldığım yerden başlıyorum anlatmaya
kalbimin en ücra yerindekini.

Bütün duvarları yok sayarak yürüdüm
aldırmadan gecenin karanlığına
kalbim titriyor sevgilim sana geliyorum
ben yalnız senin oluyorum yalnız senin
sana adıyorum acılarımı
ağlıyorum gözyaşım senin oluyor ben senin oluyorum
gecenin sessizliğinde kalkıp
adını kalbime yazıyorum.

Bütün duvarları yok sayarak yürüdüm
sana geliyorum putları kırarak ellerimle
saklamıyorum varsın aksın gözyaşlarım
görüyorsun sana geldim ağlasam da gülüyorum.

Bir yağmur sıcacık bahar yağmuru
durmuş çiçeğe dallar dağlar kıyama
bizim için kabartıyor denizler sularını
bütün aşklar kayboluyor ben sana dönüyorum
aşk değil bu aşk değil uzanmış elimdir
aşk değil biliyorum senden başka ne varsa
saklamıyorum gözyaşımı varsın aksın kucağıma
bütün putları kalbimden ellerimle atıyorum.

II
Çiçeklerin elleri beyaz
geceler bile değmemiş ellerine.

Şafak sökümünde uyku bitiminde
kuşların sabahı beklediği yerde
ben bekleyemem eli kolu bağlı
çizgiler yoktur gözlerimde.

ağlamalar-dökülen yapraklar içimde
kar gibi çiçekler düşüyor ellerime.

Kimse yok artık aramızda
senden başka kimse bağlamıyor beni
bir çocuk gibi koşabilirim sana
tortu bırakmaz gözyaşım yeryüzünde
çekelir köşelerine bütün zalimler
arzederim önünde her şeyimi
artık kollarını aç bana yoksa
oturup ağlarım bir çocuk gibi.

ağlamalar-dökülen yapraklar içimde
kar gibi çiçekler düşüyor ellerime

Yürümeliyim varmalıyım
tutmalıyım çiçeklerin beyaz ellerinden
bu çiçekler bile öğrenmeli acıyı benden.

ağlamalar-dökülen yapraklar içimde
kar gibi çiçekler düşüyor ellerime.

III
Dışarda yağmur
içerde sevda
yağmur toprağa düşer
kavuşmak bana.

Ay ışığından uzak bahçelerde
sen misin esen yoksa rüzgâr mı
ölüm mü gezinen köşelerde
sen misin okşayan saçlarımı?

Ha kalbim ha enginlerde bir gemi
yürüyorum şimdi dost kollar bekler beni
bekler güzel acılar yollarda şimdi
açmaya hazır yabanıl bir gül gibi.

Eğiliyorum toprak kokusuna yağmur kokusuna
bir güneşin doğuşunu duyuyorum içimde
yürüyorum bir umut türküsüyle
şimdi dost kollar bekler beni.

Ay ışığında uzak bahçelerde
duyurmadan gel ayak seslerini
gel n’olur kalbim kalmasın yerde
sarsın sıcaklığın iliklerimi.

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir