Huzursuzluğun Kitabı’ndan…

******
Dışarıda dolaşırken mükemmel cümleler kurdum, eve girdiğim anda tek kelimesini hatırlamıyordum. Cümlelerdeki kelimelere sığmaz şiir, varolmalarından mı ileri geliyor, yoksa kısmen hiç varolmamış olmalarından mı?

******

Nedenini bilmesem de, her işte tereddütlüyüm. Zihnimde yarattığım, kendime özgü düz çizgiyi bulmak için, kim bilir kaç kez aramışımdır iki nokta arasında ki en uzun yolu. Etkin bir canlı olmayı beceremedim hiç. İnsanların hiç ıskalamadıklarını ben ıskaladım; ötekilerin olanca doğallığıyla yaptıklarını, ömür boyu bilinçli bir şekilde yapmaya uğraştım. Başkalarının neredeyse istemeden elde ettiklerine erişmeyi diledim hep. Hayatla benim aramda, baştan beri mat camlar oldu: Ne gözümle, ne elimle algıladım onları; ve ne hayatımı yaşadım ne tasarladıklarımı, olmak istediğim kişinin düşüydüm sadece; düş bizzat irademle başlamıştı, tasarılarım asla olmadığım o insanın en büyük hayalleriydi.

Duyarlılığım mı aklıma göre fazla coşkun, yoksa aklım mı duyarlılığıma göre, diye sordum kendime hep. Öteden beri ya birinde ağır kaldım ya öbüründe ya da ikisinde birden, daha da olmazsa üçüncü bir şey bunların gerisine düşmüştür.

Bernardo Soares
Fernando Pessoa[/ALIGN]

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir