olmadı
geniş caddeleri ve kısa ağaçlarıyla
büyük bir kente giderim
ve bir odaya
penceresi bir ak köprüye açılan
her gün öğleden sonra
esen soğuk rüzgarla büzüşmüş halde
geçerim rıhtımdan
olmazsa bir sevgilim eğer
yeni bir dil
yeni bir dans öğrenirim
bir kitap alırım sahaftan
ve kalırım camın ardında yağmur dinene kadar
merdivenlerden yukarı çıkar
pencerenin kenarında
yüzüm köprüye dönük
öylesine seyre dalarım
kimseler farkına varmadan
Roşenek Bigonah
çeviren: m. bülent kılıç
:up:It is same tree or it is photographic trick?Is beautiful!!!:D
Thanks…
😀