Uçuşan Ağaç – Osman Çakmakçı

Uçuşan Ağaç II

Gidiyorum yokluğumu da götürüyorum

Göl nasıl taşısın ırmağın ızdırabını
ırmağın azabını

ırmak! vazgeçiyor kendinden. Göl!
ırmak akmıyor artık

avuçlarımdan dökülen yollar
çağırıyor bu umarsız yolcuyu

ufuk ele geçer mi

Kimse böyle olsun istememişti
İhmal etmesin kimse gövdesini

ellerim âh! yüzümün mezarı

sözlerim âh! dilimin mezarı

gövdem âh! ruhumun mezarı

Osman Çakmakçı

Join the Conversation

  1. Her sabah mütemadiyen sayfanızı ziyaret ederek başlıyorum güne. Ve hüzne bulaşıp devam ediyorum, zaman zaman da öfkeye.. Diyorum ki bunca melankoli neden? “ne çok acı var” pas geçsek olmaz mı?

  2. “Adieu”…İşte böyle deyip gitmek.. kendi içine… Dışarıdaki onca gürültünün, onca kir pasın, onca kötülüğün olmadığı yere.. Kendi içime de saklanamıyorum şimdi. Onu da dondurdular… Nereye gitmeli?

  3. Söz kırılgandır, düşer birgün kağıda…***Hâlâ M. Bülent Kılıç’aÖldüğümdeYaşıyordum hâlâGittiğimdeKalıyordum hâlâMiraslarımı Çocukluk bahçesinin toprağına bağışladımŞimdiBelki bir caddedirYa da bir çöl belkiŞiirimiBir çocuğa bağışladımŞimdiBelki bir adam olmuşturBir kadına aşık belkiSesimiBir sokağa bağışladımGülsün diye bazenBahçenin anısına KitabımıKör Baykuş’aOkusunlar diye bazenBizim anımıza ÖldüğümdeKalbim Yaşıyordu hâlâDaracık bir yerdir senin içinBüyümesi gerekir hâlâReza Taheri

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir