D'arda
evinizin bahçesine mumdan mendil bıraktım
geçtin bedenimin o vâdîlerinden / yaklaştırdın beni ölümüne
güvercinlere bakmaktan kesilen ayaklarımla
bilmeyendim, gölgesi kırılan suyu / sımsıcak bir hüzünle yatan
tanınmadık bir kapı çaldım
girdin içeriye, dar yerlerinde hayat / vurulmaktansa kestin bileklerini
bir lâmbanın karnından geçtim
soyundun sular içinde bir aşka / diri göğüslerinde atlıların izleri
gamzelerin aksın istedim, öpmedim
eteklerini toplayıp bir kumsalda / yürüyen kadınların leylâk ellerisin
yüzüm saçlarının üstünde, ağladım
ikiye ayrıldın saf yanaklarından / seni göğsümde boğan ateş meleği için
en titrek yerinden masallar geçirdim, durdum
korku sarnıçlarında dudaklarınla / geceleri yaklaşan bir kîn oldun
bir mevsim seni çağırdım d'arda
kara parmaklarımın köklerinden / su emdin bırakarak ömrümü bir başına
: son söz
-sustuk! ey kederler vazosu, ey büyük sessiz kadın…
geçtik imâlar denizinden dedin, o gözler senin
beni kavrayan eller senin, perdelerden kedileri seyreden
ben konuşmasını bilmem tanır beni taş bebekler
burun deliklerini eski bir makasla kesen
ilk kez bir kadına sarılan geceleri-
İbrahim Halil Baran