Ruh Dağı
. . .
Güz ortasında buz gibi bir gece. Yaratılış öncesinin kaosunu andıran kapkara bir karanlık sınırsız genişliği örtmüş, gök ve yer, ağaçlar ve kayalıklar karanlıkta erimiş, yol görünmüyor, ayaklarını kımıldatmadan öylece duruyorsun, öne eğilmiş, bu siyah gecede el yordamıyla yolunu bulabilmek için kollarını uzatmışsın; kıpırtılar duyuyorsun, ama rüzgar değil bu; bu, o karanlık, ne aşağısı ne yukarısı, ne sağı ne solu olan, ne uzak ne yakın, ne de belli bir düzeni olan bu kaosta erimiş, yok olmuşsun, sadece bir bedenin olduğunu biliyorsun, ama bu bile yavaş yavaş düşüncelerine karışıyor, içinde bir aydınlık oluşuyor, karanlıkta tek başına yanan bir mum gibi, alevi aydınlık veriyor, ama ısıtmıyor, bedenini dolduran –düşüncende var olan bedenini- bedeninden taşan buz gibi aydınlık, bu ateşi korumak için kollarını göğsünde kavuşturuyorsun sımsıkı, bu buz gibi soğuk ve saydam bilinci korumak istiyorsun, bu bilince ihtiyacın var, onu korumaya çalışıyorsun, önünde gölün sakin yüzeyi ve karşı kıyıda ağaçlı tepeler görünüyor, yaprakları dökülmüş ağaçlar ve diğerleri, henüz çırılçıplak kalmamış olanlar, birkaç sarı yaprağın rüzgarla titreştiği metal parlaklığında kara bedenli hünnaplar, tek yüz kızıl yapraklı katranağacı, gölün yüzeyinde hiç dalga yok, sadece yansımalar, pırıl pırıl, okşayıcı renklerle, koyu kırmızıdan ateş kırmızısına, turuncuya, uçuk sarıya, koyu yeşile, küllü kahverengiye, parlak beyaza dönüşen yansımalar, birbirine karışan; bütün varlığınla düşünüyorsun, sonra bir anda renkler, grinin ve siyahın beyazın ve donuk beyazın binerce tonunda kayboluyor, solmuş, eski fotoğraf gibi, sadece gölgeler belirgin kalıyor, yeryüzünde olduğunu söylemek yerine, bir başka evrende olduğunu, nefesini tutmuş kendi yüreğini seyrettiğini düşünebilirsin, her şey ne kadar huzur verici, seni rahatlatıyor, güven veriyor, bunun bir rüya olduğu izlenimine kapılıyorsun, ürkmemek gerektiğini düşünüyorsun, ama yapamıyorsun, çünkü sükunet fazla derin, inanılmayacak kadar derin. . .
. . .
Gao Xingjiang
Doğan Kitap
Çeviren: Gülseren Devrim
Kadim Dost'tan…