BANA BİR İSİM VER, VARLIĞIM OLSUN – NAZAN BEKİROĞLU

BANA BİR İSİM VER, VARLIĞIM OLSUN

Öyle bir çığlıkla attı ki kendini Âdem uykusundan, gerçekte çığlık atıp atmadığını bile bilmedi. Ama iki uyku arasında rüyasının bölündüğü gün gibi gerçekti. Ve başına bir şey gelmiş gibiydi.

O zamansızlık zamanında, cennet ırmağının kıyısında Âdem onunla göz göze geldi. Kuşları, tüyleri ürkütmekten korkarcasına elini uzattı yavaşça. Parmaklarının ucundan dökülen yaseminleri gösterdi. İçine dolan ses ve ışığa, sevince sarmaşığa, usulca, sen kimsin, dedi. Bildiğini bir kez daha bilmek, kelimesini bir de ondan duymak istedi.

Ben kadınım, dedi Havva, ama bu benim sıfatım. Adımı henüz bilmiyorum.

Sonra döndü Âdem'e, aklına bir şey gelmişti.

Sesi, bengisular gibiydi.

Bana, dedi, bir isim ver,

varlığım olsun.

Durdu, aklından yeni bir şey geçti. Bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun.

Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.

Seni anan beni de ansın. Seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.

Bir "ile" koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.

NAZAN BEKİROĞLU

Join the Conversation

  1. cennetin elmas taçlı güneşleri bahçeleri doldurdukça Adem, suya, ışığa ve parıltıya, renge, kokuya ve buğuya bu denli yakışanın kim olduğunu farketti. Havva ismini tekrar etti..ama aynı anda o kadar aydınlık ve o kadar kapalıydı ki bir isme sığmazdı bu güzellik. belli ki onu tanımak için bir isim yetmeyecekti. elinden gelse Adem bildiği bütün isimleri Havva’ya verecekti.Nefis bir yazıdır burdada okumak keyıflıydı ıyı sabahlar…

  2. henüz dün gece okumaya başladım..Seviyorum yazarının kelimelerle olan muhabbetini..laf aramızda bence içlerini döküyorlar ona…

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir