Bakışı Aşktı
ne çok güzeldin
yüzünden günboyu ırmaklar dökülürdü
haberin tam saatinde / akşamın indiği vakitte
düşlerimiz havalanırken rüzgarın uğultusunda
ışıltılı ipeğin telleri dokunurdu sesinde
dilinden türkçenin en güzel iklimi yansırdı
sözcükler soluk alırdı aynanın derinliğinde
binlerce görüntünün önünde
bakışın çınlardı seven bir yüreğin ömrüne.
çok güzeldin
bir masal aşkını nasıl büyütürdün bilemem
bildiğim / güzel bir sesin akşamüstü
yağmur yağarken / okuduğum kitap anıların ellerinde
kapım açık / kuşların göç vaktinde
dilini günlerime serip bir orman yaratarak
sevgiden sözler bırakmaktı toprağa
'seviyorum seni' nakışıyla örülmüş.
ne güzeldin
bir yaşamın ortasındayken günlerimiz
isterdim sözlerin saman yoluna karışırken
bir denizin eteklerinden yıldızlara savrulmayı
uçuversen bir kapalı kutudan / uzandığım uçuruma
sözcüklere süt veren şiire dönüşürdün
koysam şarkıların en yalnız akşamına adım
dilime tuttuğum ışıkta bir gökyüzü olurdun
karın güzel yağışını anlatırken dünya
dizelerim kanardı birdenbire
tarihin mermerinin en ince damarında.
Ahmet ÖZER
Ne güzeldin dalgalar saçlarındı…Gök mavıyı kısakanırdı gözlerini gürdüğü zaman…Cehennem zebanılerı erişiyişim gördüklerinde ateşinden, dile gelir ,göze gelır ,suskunlugumun sağırlıgından kurtulurlardı..