YALNIZLIK BALADI
İlkel bir köy kadar uzağım şimdi,
Sesimin buğulu tortusunda kalan kekeme bir aşkın
Üç kırgın ok gibi uzanıp
sonsuz bir yanılgıda dolanan zamanı
İç içe sonsuz kez vurmasının seyrine..
Bir oğlanın elleri kadar sıcaktır ilkel bir köy..
Kalın dudakları olgun bir meyve
gibi çatlar ateşin şiddetinden,
Sessiz bir nehirle yalar yerlilerin sırtını,
Göğe asılıp iç çekerek kurutulan güneş..
Sen.. yerli bakışlı sevgili ürkekliğim..
Şehirden yabana kaçan bir yalnızlık baladıyla örüyorsun
Sabırla işlediğim aşkın gergefini.
Sarkaçlar, çözülüveren bir suyla yalpalayıp
Dengesini kırarken boşalan tarihin,
Seyrek sıtmalara tutulurken umutlu Afrika,
Sen , sevgili açlığım…
Bir afyon kokusuna bularken bekleyişimi
Kanatlarını açıp yağmaladın güzel bakışlı ölü tacirleri.
Münire Sulusaray
hep yalnız değilmiyiz?
hep!
bunca kalabalık arasında yalnız kaldım..
yalnızlık ömür boyu…
ve yalnızlık tanrının lutfu…