Yoksul / Cemil Yüksel


Yoksul

ne zaman usulca bir şarkıya başlasan
sadece kendine söylenmiş kısık bir sesle
en çok ekmeğe aç bir sofra gibidir yüzün
annenin uykusunda bulduğu ninni
pamuğa, boyun atkılarına, durmaksızın yıkanmaya
taşınmış beyaza dolmuştur günlerce
yanaklarına açmış çiçek sapları gibi gömülmüştür gülmek
ne zaman konuşsan kurtarmak için tüm gürültüleri
bilirim güneşe döndüğünü

tarçın dökülmüş çıkmayan bir gün üstünden
oluşur kuşların gökteki en güzel matematiği
karga en güzel seslidir renklerden
yok artık göğü aralayan itiş kakışları
koklaması bile yetebilir şimdi
bir rüzgarın arkadan iteleye iteleye
her yerine kum gibi doldurduğu karanlığı

bulamadın diyelim,
bulamamak ne büyük yeryüzü
sütten kesilmiş gibi kesil sözcükten.
sulardan gelmiş acına doğru eğilmekse eğil
dökülmüş, devrilmiş ne varsa
boş yere durmamıştır inat etmesi

ne zaman usulca bir şarkıya başlasan
sözcükleri kısık bir anne
öpmeye öpmeye
öper kendini ellerinden.

Cemil Yüksel

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir