Misvak – Metin Kaygalak

MİSVAK

1.
cesur topraklardan dizboyu yol gitmeden
kim diyebilir alnım müjdedir korkaklara.
şurda kıvrılıp duran benim için
nasibi yokmuş diyecekler
inanalım ve bilelim artık:
nasibi olmak bu dünyada tuza vakitsiz yatmaktır.
şimdi şakaklarımla başlayan esmer adet
ömrü azolana medettir.
oysa ben denizlerden sabahlara akarken
aklım şehre değmiyor
-uzun balkonlarında ölü menekşeler
-uzun balkonlarında ölü menekşeler

2.
bana itimat eden göğe bir hüsran borçluyum,
alnımın düştüğü heceye küfür.
hamd eden yüzün serinliği bir avlu ne çok uzaktı
ve yaralarımı sarmazdı.
hem kim diyecek ki:
-bendim ve bildim ücrayı!
ama ne var ki pazar toplayan kadınlar bilir
ve öldürür şehri bir akşamüstü ölmeden.

3.
şimdi elem olsun sana kıtlığım
boynumu uzattığım ipler sevinç!
kimsesizim.. gözlerim kuyulara bakan Süryaniler
kadar hiç.
değil mi ki atlara sürülen süt adamlar
cünub elleriyle bıraktılar develeri..
haber olsun herkese ve unutmasınlar:
-bahadır adamların ellerinde kuş ölüleri
-bahadır adamların ellerinde kuş ölüleri

4.
bana yetecek sanırdım, duvarları kederli akşamın
nehirlerin çabası boşunaydı, ona yetecek sanırdım.
onaracağım bir şey kalmayacak hem
şu sabah yoksulu yüzüm,
mağlub askerler, yetim şer çocukları..
elimden gelmiyor, içimi tutmuyor
başkasının kalbinde seviyor olmak kendini:
-ah ben! başkasının dişlerindeki misvak

Metin Kaygalak

 E, Ocak 2002

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir