"İşte bu saatler, güneşin sulara veda saatleri, sözleri suskunluğa emanet edip gidiyorum. Mekânda varolmak vehminin de olmadığı bir vehmi duyuyorum; "sakın zaman büsbütün tükenmiş, mekân dürülmüş olmasın!"
Madem ki karanlıkla aydınlığı ayırdedebiliyorum – ki, hâli duyuyorum- öyleyse geliyorum!"
Salih Mirzabeyoğlu