Hayy, Dar!

Hayy, Dar!

Hayy, dar! Bu ten bana zar!
Kuşlar uçar… Uçmak ki tayy!
Gül ise dirimdir. Zamir, der
şaire her daim; hayy, dar!

Dil, şer şebeke, aşikar! Vehm
ettikçe, mayi endişe, varlığa
sızar. Sayy ki, boşa çaba, boşa
tebessümlerdeki o ince ayar.

Leyl akar. Hani serin bahçeler,
çılgın, sere serpe, hani köpük
köpük leylaklar? Anladım, şehre
kabul edilmek’ çin, herkes önce
öteki’nde uyuyan çocuğa kıyar!

Şeffaf örüntü. Bulutsu bağ, eksik
tay. İnsan riyâ, madde kâr. Ruhsa
zaman içre hep kırık bir fay!

Muhayyile, o işlek hızar! Fısıl-
dar: Nerde şimdi sözlerdeki eski
vakar? An gelir, sükût da insanı
yorar…

Şair! Ya git o çocuğu uyar, ya gel
beni bu tahammül mülkünden kurtar!

Vural Bahadır Bayrıl
(Kaşgar, 8)

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir