/ne ses ne nefes ne de bu rüzgâr bağışlar seni
simsiyah gecelerde budanırken ah ömrüm
dönüp sırtını giderken kimler karşılar seni?/
Comment
/ne ses ne nefes ne de bu rüzgâr bağışlar seni
simsiyah gecelerde budanırken ah ömrüm
dönüp sırtını giderken kimler karşılar seni?/
“vicdan,sonra yalancı canan,birde firakın soğuk yüzüydü,senden kopup, seni bulmaya giderkenbeni karşılayan….”şimdi HOŞmu geldim ben? hbb
araba kullanırken önümde giden dolmuşun tamponunda şu yazıyordu, hep aklımda sivrilir: “dal rüzgarı affetsede,kırılmıştır bir kere.” çok doğru. artık hiçbirşey eskisi gibi olmaz. yara açılır, kabuk bağlar, günler sonra kabuk düşer, ama izi hep kalır. ten pürüzsüz değildir artık.
stephan king in bir filmi vardı ” hayvan mezarlığı” diye. eşi ve minik oğlu oldukten sonra bu mezarlığa gömmüştü adam. mezarlığın sırrı, oraya gömülenlerin tekrar geri gelmesiydi. ama geri gelen eskisi olmuyordu, korkunçtu. öldükten sonra gelenden hayır gelmiyordu. biraz fazla fantastik bir örnekleme oldu belki ama bana hep bu filmi çağrıştırır onca kırgınlıktan sonra birleşme çabaları. çabalamak nafile, artık hayır gelmez.
kalmalı!ellerinizle kuruyan topraktacan çekişen umuda can vermek içintevekkül içinde çabalamalı.kal malı.bilmeli!bir deliden profesörbir firaktan canan olmaz cana.bil meli.bencede çok doğru söz sevgili KUL.HOŞ gelmez, öldürdükten sonra bir şeyleri hayır gelmez.sevgilerimle
çok doğru söz… HOŞ gelmez, öldürdükten sonra bir şeyleri hayır gelmez.
:down:ASALET’i kaçmıştır artık…
/kanmadım aynalara sana kandığım kadariçimde bir boşluk sana yandığım kadar/
ateş söner külü kalır……
hep kendimden gittim, icimde gidenlerle birlikte..sevgiyle..