Rüzgar Kütüphanesi – M.Bülent Kılıç

Rüzgar Kütüphanesi

sıradanlığın şehveti için
mevsimler ayartan duyarlığımı
harcıyordum kahramanca
öyle derin bir uykuya özenmişti ki varlığım
şaşırmıyordum kalp atışlarımın rüya kırpıntıları saçmasına
hırssızdım mağrur güleç ve tıraşlı
ardım sıra safran serpip seke seke yürüyordum
yepyeni bir dağın
ağırdan tırmanıyordum işte doruğuna

(öngöremediğim güçlükler için bir şarkı
kavga için incecik bir dal bulundursaydım keşke yanımda)

dorukta
gecenin saydam sedirinde
altında başımın
uysal köpekleri gibi yenilmişlerin yumuşacık bir yastık
bileylene bileylene paslı bir toz kalmış andımı
savurur rüzgara
belki gerçekten uyurdum biraz

belki hiç acı duymazdım
ve bir rüzgar kütüphanesi belirirdi önümde
elimin dalgınlıkla işaret ettiği her kitabın
bir eksik abc'yle yazıldığını sezer dokunmazdım

gözüm yumuk
atlayıp düştüğüm yerde
yıkık antik taşlar altında tatlı tatlı söyleşen ak otlar
ve gerekçesini gel-gitin merak etmeyeyim diye
bir büyük suya bükük
bir sap çiçek umardım
ve olurdu

"demek o kadar da kötü değilmiş" derdim
"o kadar da kötü değilmiş" diye mırıldanırdım kendi kendime

ama kırdığımda olanaksızın
girdiğimde kapısından içeri
yazık
bulduğum yalnızca çoraklıktı

kızgın güneş
bir çakıl taşının gölgesiyle tartıyordu yılanın sabrını
o kadar da kötü değildi ve hala bir umut vardı
yılandan daha ağırdı yılanın sabrı !
yılandan daha ağırdı yılanın sabrı !

M.Bülent Kılıç
ağustos-eylül '97

Join the Conversation

  1. Sağmak gerek Umuda dair ne varsa. Zerre bırakmamacasına. Bebekler gibi seçeneksiz, Çocuklar gibi ısrarcı, ve sabırlıtesekkur ederim paylasiminiz icinsevgiyle..

  2. Büleny Bey’in çevirileri kadar şiirleride çok güzelmiş gerçekten arasıra yadıma düştüğünde uğruyorum bende sayfasına.:)

Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir