bir cezm kaldı
uyanıyorum bu şehre
hüzün ağaçlarının yaprakları hep yeşil
kadınlardan çekilmiş kanla besleniyor dalları
anlıyorum
burda insan yok
at dolu sokaklar, terli ve şemsiyeli
yine
yağmur yağıyor
garip bir tereddütle
not düşmeden defterime
üstü açık bir sır fısıldıyorum şehre
şiirle örtüyor saçlarımı
ekimin sabahları
ıslanmış eteklerinde
adem çamuru, kadınlar
aynı boya uzuyor magdalena
mezarlık ağaçlarıyla
kilisede ayin
yüzünden öpülmüş aynalar
nemli bir buğu yükseliyor tanrıya
düşerken siyah atın sitemi
yelesinden ak
karanlığa
acından
kıvranan bir şiir yatağımda
bozulmuş mısrasıyla uyuyor
sessizce göğsüme sürüyorum
günahın yosunlu taşlarını
oysa
kirpiklerimle tutuyorum
on bir yıldızın şeceresini
ve isayı
bir cezm kaldı
magdalena
gözlerimden damlayacak